Ve açtım kapılarımı geçmiş hayaletlerin silik avuntularına.
Yavaşça süzüldüler içeri, meme uçlarımdan kasıklarıma…
Katili olmaya başladılar aşk dolu organizmalarımın,
Ve çıkardılar beni seyirlik düş evimden..
Yeniden siyah beyaza boyandı İstanbul acılar içinde kıvranarak.
Kayboldu şehrin kırmızı yüzü renk körü bir aklın gözlerinde,
Geçti tramvay kırmızıdan, sarıya çınlatarak kulakları,
Gitti bir çingenenin akordeonu kırmızıdan, silinerek bir esmer avuçta,
Terk etti gün batımı kırmızıyı, Karaköy adlı fahişenin kalçalarından alçalarak,
Ve ayrıldı dudaklar kırmızıdan, belki biraz nefrete boyanarak.
Berrak Güngör