Bıkkınlığıma yazıyorum bu geceyi
ağır paslı bir tren ölüsü çöküyor şehrin yayalığına
küçük küçük birikiyoruz kendimize,
Oysa henüz masum olabilmek lazım,
yanlışlık ve yalnızlıklar kadar..
ağır paslı bir tren ölüsü çöküyor şehrin yayalığına
küçük küçük birikiyoruz kendimize,
Oysa henüz masum olabilmek lazım,
yanlışlık ve yalnızlıklar kadar..
tutamıyorum artık seni damarlarımda,
seni ve bu kenti.
oysa mavi siren seslerinde bir ağıt gibiyim neşesiz,
kömür tozuna yaşlanmış ellerle,
paslı ve bir tren ölüsü gibi ağır çocukluklara
seni ve bu kenti.
oysa mavi siren seslerinde bir ağıt gibiyim neşesiz,
kömür tozuna yaşlanmış ellerle,
paslı ve bir tren ölüsü gibi ağır çocukluklara
Eminönü sahilinde küçücük öpücükleri genç kızlığının
ölesiye utangaçsın, öylesine sen
oysa sen alabildiğine sev diye hala var bu kahverengi sahil..
ölesiye utangaçsın, öylesine sen
oysa sen alabildiğine sev diye hala var bu kahverengi sahil..
usulca sana ilişmek de var şimdi
aksak ve yalnız kalabalıklardan dönüyorum sana
son uykusuzluklarıma ver bunca berduşluğumu
ayak uçlarından al beni yatağına
kenti taşıyabilecek kadar kudretli değilim artık..
aksak ve yalnız kalabalıklardan dönüyorum sana
son uykusuzluklarıma ver bunca berduşluğumu
ayak uçlarından al beni yatağına
kenti taşıyabilecek kadar kudretli değilim artık..
siren seslerinde bir ağıt gibiyim, neşesiz
oysa şimdi,
bir sigarayla daha ilişmek vardı dudaklarına,
tanrısız
ve ağır
ve paslı
demir ölüsü gibi bir yalnızlıkla..
iki kişilik..
oysa şimdi,
bir sigarayla daha ilişmek vardı dudaklarına,
tanrısız
ve ağır
ve paslı
demir ölüsü gibi bir yalnızlıkla..
iki kişilik..
Berzah
Berzah / Şehre ağıt