Bugünkü mektubun, o candan, o sevinçli, o mutluluk getiren mektubun, nasıl okunursa okunsun, bir kurtarıcı mektup olmaktan çıkmıyor. Milena kurtarıcılar arasında! (Ben de onların arasında olsaydım, yanımda olur muydun şimdi? Hayır, olmazdın, biliyorum.) Kurtarıcı rolünde Milena! Oysa denedim, biliyorsun: karşındakini yalnız varlığınla kurtarabilirsin, başka hiçbir şeyin yararı yoktur. Sen beni var olmanla kurtarmadın mı? Olmayacak küçücük nesnelerle denemeye de kalkışma artık. Birini boğulmaktan kurtarırsın, bu elbette ki büyük bir olaydır, ama kurtardıktan sonra yüzme öğretmeye kalkışırsan, neye yarar? İşi kolaylaştırmak değil midir bu, işi biraz başından atmak? Var olduğunu bilmek daha güven sağlar, her an yardıma koşacağını ummak daha iyi…
İşi yüzme öğretmenine ya da İsviçre’deki otelciye yüklemenin bir yararı yok. Hem biliyorsun, kilom 55.40! El ele tutuşmuşuz seninle, nasıl bırakır da giderim? Birlikte gitsek de ne olacak? Bir daha seni bırakıp uzaklara gitmeyeceğim, kafama koydum bunu.
Franz Kafka