Kültür Bakanlığınca düzenlenen ‘En İyi 100 Film’ anketi sonuçlandı.
Şu ana kadarki en fazla katılımla gerçekleştirilen oylama sonucunda en klişe tabirle halkın popüler ve kendine yakın sinemayı tercih ettiği söylenebilir. Sonuçlar üzerine sektörün genel yorumu da biraz ezber bir mantıkla halkın sanat sinemasına mesafeli olduğu ve kendisine daha yakın hissettiği popüler veya halk sinemasını öne çıkarttığı yönünde olmakla beraber, kanımca sonuçları da yarışma öncesindeki film havuzunu oluşturma tercihlerini de daha eleştirel ve derin bir analizle yorumlamak gerekmektedir. Sonuçlar her ne kadar sinema seyircisinin yönelimleri konusunda kısmi ve doğru bir projeksiyon doğrultmuş olsa da, sinema sektörümüzün çok temel defolarını da açığa çıkartma yolunda yararlı bir fırsat olanağı sağlayabilir. Asıl olarak bakanlığın en iyi 100 film belirleme yoluyla gündem yaratmak dışında sektörün işleyişinde ve seyirciyle kurduğu ilişkide aşağıda sayacağımız büyük sıkıntılar yaratan eksiklerin giderilmesi yönünde çaba göstermesinin daha faydalı olacağını önemli bir not olarak kenara iliştirmeliyiz.
Öncelikle adet olduğu üzere ilk on filmi aldıkları oylarla beraber sıralayalım:
Susuz Yaz / 22.582 oy
Hababam Sınıfı / 19.890 oy
Babam ve Oğlum / 12.926 oy
Eşkıya / 12.876 oy
Canım Kardeşim / 8.825 oy
Selvi Boylum Al Yazmalım / 7.684 oy
Züğürt Ağa / 6.478 oy
Yol /5.234 oy
Vizontele / 4.925 oy
Bir Zamanlar Anadolu’da / 4.915 oy
FİLM HAVUZUNUN DERİNLİĞİ BARİZ ÖLÇÜDE SIĞ
Oylamanın sonuçlarını analiz etmeden önce bu sonuçlara ulaşım yolu olan filmlerin seçileceği havuzun belirlenme şekline bakmakta fayda var. Türk Sinema Tarihi’ni incelediğimizde çekilmiş olan ve oylamaya uygun görülebilecek başarılı/önemli film sayısı göz önüne alındığında havuz için uygun görülen 300 film sayısının çok yetersiz olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Hele ki oylama sonucunda listeye girme başarısı gösteren dönemsel/anlık popüler filmleri de gördükten sonra film havuzuna dâhil edilmeyen filmlerin eksikliği daha güçlü bir şekilde ağırlığını hissettiriyor. Bu noktada bir savunma unsuru olarak havuzun oylamanın işlevselliği açısından belli bir sayıda tutulmasının daha sağlıklı sonuçlar verebileceği ve akademisyenlerden, meslek örgütlerinden ve sektörde yer alan kişilerden alınan görüşler doğrultusunda bir toplam oluşturduğu ve ister istemez bazı filmlerin bu toplamın dışında kalacağı fikri savunulsa dahi, bunun yetersiz ve doyurucu olmayan bir açıklama olacağı da aşikâr olmakta. Listeye alınmayan ve neden alınmadıklarını anlayabilmenin mümkün olmadığı filmlerden bir çırpıda aklımıza gelenleri usta yönetmenleriyle beraber sıralayıp, kimi başyapıt kimileri de çok değerli filmlerin göz ardı edildiğini gördüğümüzde, havuzdaki olmazsa olmaz eksikler biraz daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır:
Adak, Asiye Nasıl Kurtulur, Bir Yudum Sevgi, Değirmen, Deli Yusuf, Dolap Beygiri, Erkek Ali, Keşanlı Ali Destanı, Kuma, Talihli Amele, Utanç (Atıf Yılmaz), Gökçeçiçek, Irmak (Lütfi Akad), Her Gönülde Bir Aslan Yatar, Bekçiler Kralı (Osman F. Seden), Ayna, Dilan, Mavi Sürgün (Erden Kıral), Şeytan (Metin Erksan), Aysel Bataklı Damın Kızı (Muhsin Ertuğrul), Düşman, Askerin Dönüşü (Zeki Ökten), Beyoğlu’nun Arka Yakası, Köprü, On Kadın, Yılanların Öcü (Şerif Gören), 14 Numara, Bir Günün Hikâyesi, Çirkinler de Sever (Sinan Çetin), Maden (Yavuz Özkan), İki Başlı Dev (Orhan Oğuz), Hazal (Ali Özgentürk), Bedrana, Fatmagül’ün Suçu Ne, Keloğlan (Süreyya Duru), Fazilet, Rumuz Goncagül (İrfan Tözüm), Sis (Zülfü Livaneli), Karanlık Sular (Kutluğ Ataman), Böcek (Ümit Elçi), C Blok, Kıskanmak (Zeki Demirkubuz), Jin (Reha Erdem), Karanlıktakiler (Çağan Irmak), Ara (Ümit Ünal), Yozgat Blues (Mahmut Fazıl Coşkun), Kaybedenler Kulübü (Tolga Örnek), Köksüz (Deniz Akçay), Tayfun Pirselimoğlu Üçlemesi ve daha nice film…
Yukarıdaki listede de görüldüğü üzere sinema tarihimize kazınmış nice önemli filmin oylama dışı tutulmasının ortaya çıkan 100 filmlik listeyi de etkileyeceği rahatlıkla öngörülebilir. Sinema tarihimizin daha kapsamlı ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi açısından listenin de daha zengin tutulması gerekmektedir. Film sayısıyla oylamanın sağlıklı yapılması arasında ters orantılı bir ilişki kurulsa da, oylama sonuçları bu ilişkiye daha esnek biçimde yaklaşılabileceğini göstermektedir. 367.320 oyun kullanıldığı oylamada birinciliği alan Metin Erksan’ın Susuz Yaz filmi oyların 22.582 tanesini toplaması, oylamaya katılan her yüz kişinin sadece altısının Susuz Yaz’ı tercih ettiğini göstermektedir. Buradan çıkartılacak en net sonuç, halkın büyük çoğunluğunun ortak paydada birleştiği bir filmin olmadığı yönünde olacaktır. İlk onda yer alan filmlerin aldığı oyların toplamı ise toplam oyların %29’una tekabül etmektedir.(Ki bir kişinin birden fazla filme oy verdiği dikkat alındığında oranın düşük olduğu görülmektedir) İki sonuçtan çıkartılacak yargı ise halkın oylarının belli filmlere yoğunlaşmaktan çok filmler arasında paylaşıldığı yönünde olmaktadır. Sıralamanın onuncu sırasında yer alan Bir Zamanlar Anadolu’da filminin oyların yalnızca %1,3’ünü toplaması ise oy dağılımının ne kadar hassas dengelere sahip olduğunun, birkaç oy değişiminin sıralamada da önemli değişiklikler yapabileceğini göstermesi açısından önemlidir.
100 FİLME GENEL BİR BAKIŞ
Filmlerin sıralamasına ve listeye giren/giremeyen filmlere baktığımızda ilginç ve renkli bir tabloyla karşılaşıyoruz. Öncelikle listenin ağırlıklı olarak dram ve komedi ağırlıklı popüler filmlerden oluştuğu, yine yüz filmin yalnızca altı tanesinin siyah beyaz esi dönem filmlerden oluştuğu (Sen Aydınlatırsın Geceyi hariç) bir kenara not edildiğinde, sanat sinemasına daha yakın durduğunu söyleyebileceğimiz Susuz Yaz’ın birinci çıkması şaşırtıcı bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Sıralamada siyah beyaz dönemden ikinci filmin 66. sıradaki Sevmek Zamanı olduğu göz önüne alındığında, tespit daha da yerli yerine oturmakta. Listenin genelindeki konvansiyonel sinema ağırlıklı dağılımı temel aldığımızda Hababam Sınıfı, Selvi Boylum Al Yazmalım veya Eşkıya’nın birincilik için daha şanslı olabileceği öngörülebilecekken, Susuz Yaz kanımca sürpriz yaparak birinciliğe uzanmış. Maalesef tarihin tozlu raflarına gömülen Sinema Dergisi’nin 2011 yılında yaptığı geniş çaplı oylama sonucunda 43.sırada yer alabilen Susuz Yaz’ın aradan henüz 3 yıl geçmiş olmasına karşın, daha fazla kişinin katılımıyla yapılan, farklı formatı olan bir oylamada birinci çıkması sürprizin de derecesini ortaya koymaktadır. İki oylamanın ilk on sırası kıyaslandığında ise altı filmin ortak olduğu görülmektedir. Bir Zamanlar Anadolu’da filminin derginin oylama yaptığı zaman gösterimde olmadığı notunu da düşmek gerek.
Listenin ilk on dışında kalan bölümüne baktığımızda Cannes zaferi çok yeni olan Kış Uykusu’nun 53. sıradan listeye dâhil olduğunu görmek sevindirici bir gelişme olarak sayılabilir. Filmin gösteriminin çok yeni olması, henüz DVD piyasasında yer almaması ve TV gösterimlerinin yapılmamış olması dolayısıyla yeterli kitleye ulaşabildiği söylenemez olup, ilerleyen yıllarda yapılacak oylamalarda daha üst sıralarda yer alacağı öngörülebilir. Listenin 11. sırasına flaş bir giriş yapan Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm ise fenomen karakterinin popülerliğinin halk üzerinde yarattığı etkinin büyüklüğü düşünüldüğünde, gelecek yıllarda listenin alt sıralarına doğru hızlı inişler yapması olası bir film olarak anılabilir. Kendi adıma listede olmasına en çok sevindiğim ve şaşırdığım filmlerden olan Onur Ünlü filmi Sen Aydınlatırsın Geceyi ise sinemamız adına devrim niteliğindeki özellikleri yanında başarılı ve gizemli gösterim tercihiyle bir anlamda yeraltı efsanesine dönüşerek şaşırtıcı ve hak ettiği bir dereceyle 20. sırada yer aldı. Listenin 12.-19. sıraları arasındaki Arzu Film ekolünün ağırlığı Yeşilçam sinemasının halk gözünde ve yüreğinde sahip olduğu özel yeri gösterdiği gibi, Yeşilçam’ın en nadide örneklerinin yoğun biçimde tercih edilmeleri halk gözünde iyi Yeşilçam/kötü Yeşilçam ayrımının da net biçimde yapıldığını göstermektedir.
Listenin değerlendirilmesi açısından çok önemli bulduğum bir husus ise sıralamaya giren filmlerin izlenebilme olanaklarının sorgulanması olmakta. Sinema, televizyon, video, DVD, VCD hatta yasal olmayan mecralar olmak üzere listedeki yüz filmin de izlenme alternatiflerinin çeşitli olduğu rahatlıkla söylenebilir. İşte bu noktada sinema sektörümüzün kanımca en büyük sorunlarından birisi olan arşivleme sıkıntısı büyük bir kara delik gibi kendini ortaya koyuyor. Bu noktada izlenme olanağı olan filmlerin sıralamaya girmesi eleştirisi yapılmamakta olmakla birlikte diğer iki yüz filmin bir kısmına veya sinemamız için önem taşıyan diğer filmlere ulaşım sorunu gündeme getirilmeye çalışılmaktadır. Bir yerli sinema takipçisi olarak sinema tarihimizde çokça merak edip bir türlü seyretme olanağı bulunamayan ve hakkında da değerlendirme yapılamayan yüzlerce film meselesi bir yanda dururken, en iyi 100 film belirlemenin bu büyük sorun yanında birkaç beden küçük bir etiketten öte bir anlam taşıyamayacağı da açıktır. Bu listenin kamuoyuna duyurulması filmlerin araştırılıp takip edilme olasılığını arttırabileceği gibi, Bakanlık tarafından ilk 10 filmin yurtdışı reklamının yapılma projesi de sinemamızın yurtdışı macerasında önemli bir etki yaratabilir. Amma velakin özelikle bu oylamaya katılımının büyük bir orana geldiği öngörülebilecek 18-35 yaş arası kitlenin bahsedegeldiğimiz “Seyredilmesi olanaksız Türk filmlerine ulaşamama” açmazı çözülmediği müddetçe hiçbir zaman çok sağlıklı ve tatmin edici bir oylama yapılamayacağı da aynı şekilde öngörülebilir. Sinemaya verilen devlet desteğinin her geçen gün arttığı bir ortamda, eski filmlerin restorasyonu ne kadar önem arz ediyorsa, önemli filmlerimizin de en azından DVD baskılarının yapılması sektör-seyirci ilişkisi bakımından aynı ölçüde önem teşkil etmektedir. Olayın seyirci boyutu dışında yerli film araştırmaları konusunda ulaşılabilir kaynak yaratımı bakımından da çok fayda sağlayabileceği rahatlıkla söylenebilir.
LİSTENİN EKSİKLERİ-FAZLALARI
Liste yorumlamanın eğlenceli taraflarından birisi de kişisel beğeniler ölçüsünde listede olması gerektiği düşünülen ve listede olmaması gerekenlerin kritiğini yapmaktır. Sinema tarihimize geniş kapsamlı bir projektör tutulduğunda bu listede yer alması dahi tüyleri ürpertebilecek Düğün Dernek, Çalgı Çengi, Veda, Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm, Kurtlar Vadisi Irak, Recep İvedik, Yahşi Batı, 120, Aşk Tesadüfleri Sever gibi filmlerin genel anlamda dönem popülerliğinden dolayı listede yer aldığı söylenebilir. Aynı şekilde gelecek yıllarda yapılabilecek oylamalarda bu filmlerin kaçının listeye girebileceği rahatlıkla tartışmaya açılabilir.
Listenin sanat sinemasıyla kurduğu ilişkiye gelince sayıca az olmasına bakılarak “Halk, sanat sinemasına haddini bildirdi, cevabını verdi” tarzındaki yaklaşımın fazlasıyla genellemeci olduğunu düşünmekte olup, zaten ülkemizdeki seyirci sayılarının dağılımı ve filmlerin özellikle televizyondaki gösterim sıklıkları düşünüldüğünde buna paralel bir liste karşımıza çıktığı görülebilir. Fakat Sinema Dergisi’nin listesiyle karşılaştırıldığında sanat sinemasının toplam içerisinde çok daha az bir orana sahip olduğu da not düşülmeli. Sinema Dergisi’nin listesinde Reha Erdem dört filmiyle yer alırken, Kültür Bakanlığı’nın listesinde tek bir filmi dahi olmaması sanat sinemamız adına üzücü bir durum olarak okunabilir. Son dönem sinemamıza damga vurmakta olan Erdem’in her filmiyle seyirciyle arasındaki mesafeyi arttırdığı sinemasının bu sonuçta etkin olduğu söylenebilir. Fakat Erdem’in ilk dönemini temsil eden ve seyirciyle daha güçlü bağlar kurabileceği düşünülebilecek başyapıtları Kaç Para Kaç ve Korkuyorum Anne’nin listede olması beklenebilirdi. Kanımca Sevmek Zamanı’nın aşk üzerine yaptığı devrimci bakışın bir benzerini Kosmos’ta yapmış olan Reha Erdem bu filmiyle listede olsaydı anlamlı bir ikili olabilirlerdi. Öte yandan da Metin Erksan’ın günümüzdeki temsilcisi olarak düşündüğüm Reha Erdem’in halk tarafından fark edilerek simgesel bir onoresini görmek güzel olabilirdi. Erdem sinemasının dışında biçimci ve post modernist bir sinemanın da listede azınlıkları oynadığı rahatlıkla tespit edilebilir. Dokuz, Gizli Yüz, Kuyu gibi örnekler liste harici kalan ve bu listede olması beklenebilecek biçimci filmlere birkaç örnek olarak sayılabilir. Listede ise Sen Aydınlatırsın Geceyi, Sevmek Zamanı, Nefes: Vatan Sağolsun, Anayurt Oteli ve Aaahh Belinda dışında biçimin dramatik yapıda çok önemli bir konum arz ettiği filme rastlayamıyoruz. Bu sonuçlar halkın hikâye sinemasını fersah fersah bir şekilde biçim sinemasına tercih ettiğini gösteriyor. Ayrıca film havuzu oluşturulurken ilk filmi Hiçbiryerde dışındaki üçlemesine yer verilmeyen günümüz sinemasının biçimci ustalarından Tayfun Pirselimoğlu’nun da yüzlük listeye girememesi dışında kurum tarafından da böylesine görmezden gelinmesi tartışılması gereken bir ayrıntı. Son Cannes fatihimiz Nuri Bilge Ceylan’ın üç filmle dahil olduğu listede, popüler oyuncuları kadrosuna dahil ettiği ve gişede nispeten yüzünü güldürdüğü Üç Maymun’un listede yer almaması şaşırtıcı bir sonuç olarak görülebilir. Zeki Demirkubuz’un ise seyirci yüreğinde apayrı bir yara açmayı başarabilmiş efsanevi Masumiyet ve Kader ile listeye girmesi sevindirici bir sonuç.
Reha Erdem gibi listede kendisine yer bulamayan bir başka usta Erden Kıral ise dert yanmakta inatla ısrar edeceğim filmlerine ulaşılamama sorunundan mustarip isimlerden birisi. Her biri dış dünyada adından söz ettirmiş Bereketli Topraklar Üzerinde, Hakkari’de Bir Mevsim ve Ayna maalesef seyircinin ulaşmasının çok da mümkün olmadığı filmler olarak listeye girmekten öte seyredilmeyi bekleyen yapımlar kanımca. Lütfi Akad’ın göç üçlemesinden Gelin listede kendine yer bulurken, Diyet’in ve özellikle Düğün’ün yer almaması büyük bir eksiklik olarak öne çıkıyor. Son olarak genelde en iyi 10 Türk filmi listelerinin değişmezlerinden olan Vesikalı Yarim ve Otobüs’ün ilk yüze dahi girememesinin hangi nedenlere bağlanabileceği üzerine yorum yapmak dahi gereksiz bir çaba olabilir. Ki bu iki filmde yönetmenlerinin ele aldıkları konulara yaklaşımları açısından devrimci niteliklere sahip oldukları kadar, seyircinin rahatlıkla bağ kurabileceği yapımlar olmalarından mütevellit ortaya çıkan sonuç bir nebze daha yadırgatıcı olmakta.
Listeye Girmesi Şaşırttığı Kadar Mutlu Eden 6 Film
Aaahh Belinda
Bal
Lal Gece
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Tabutta Röveşata
Vavien
Listede Olması Gereken 25 Film
Aile Şerefi
At
Bereketli Topraklar Üzerinde
Berlin in Berlin
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Camdan Kalp
Çoğunluk
Dokuz
Faize Hücum
Fırat’ın Cinleri
Gemide
Gizli Yüz
Hakkari’de Bir Mevsim
Hayat Var
İki Dil Bir Bavul
İtiraf
Kaç Para Kaç
Kosmos
Kuyu
Küçük Kıyamet
Otobüs
Pisi Pisi
Yumurta
Vesikalı Yarim
Yılanı Öldürseler
Kaynak : http://filmarasidergisi.com/seyirci-rengini-belli-etti/