Rüzgarın saçı çözülüyor şehrimde
Bütün sancılarım
Fukaralar aşıklar efkarlılar gibi dağılıyor köşebaşlarına
Görüyorum geçen yazın doğan çocuklarını
Taze çiçeklerin mor tomurcuklarına bağlıyorum yazmanı ve yazgımı.
Ne güneşin açısını seviyorum
Ne de gün yüzünün gamzelerini.
Ne var ne yoksa senin omzuna tünüyor
Radyonun ikinci şarkısı
Senenin üçüncü ayı
Gecenin dördüncü bardağı
Baharın ilk limon ağacı.
Uzunca bir dağa isim koyuyorum
Ayaklarımı ufuk çizgisinde bırakıyorum
Ne etimi yiyor karıncalar
Ne de suyumu çekiyor toprak
Çürümek değil çürümemek hiç değil.
Kirpiklerim azalıyor gün be gün
Yoluyorum gözümün saçlarını sen elimi tutmadan hemen önce.
Azarlıyorsun huylarımı
Taşlıyorsun kuyularımı
Ben dolup taşamam
Yorma çiçek ellerini.
Şuyum diyemiyorum
Şurası diyemiyorum
Artık ölüyorum
Uzatma çiçek ellerini.
Sena KARALİ
Görsel: Photo by Saad Chaudhry