Durup Dururken – Sema Akdemir


İkili ilişkiler, üçlüler, toplum hiçbir zaman anlayamadığım uzayan giden kavramlar. Ben uzunca bir koridordaydım, dikdörtgen en kesitli, cidarlarının ışıltısı gözlerimi alan. Tutanaklı kapılar okudum, her birinin üzerinde üç basamaklı rakamlar, kapıları açtım tek tek, kimisi ışıklı, kimi karanlık, kiminin içerden hüzün kokuları, aşk ve mutluluk çığlıkları… Hepsini tek seferde kapattım.

Uzun bir süre yere paralel kalmış bacaklarım vardı benim, göz kapaklarımda geçen zamanın bıraktığı toz ve kir birikintileri, yokum ben!

Hızlıca ve tek seferde söylenmiş iki kelime, kendini ifade edemeyişin, içine ve dışına sığamayan bir bireyin sanki ona özgürlüğün kapısını açacakmış gibi gelen iki kelime, yokum..

Evet, ortada bir oyun olduğu kesindi. Bu oyunun bir de kuralları vardı, ama yıllarca ne oyundan haberim olmuştu ne de..

Geçtiğim caddelerde bir sürü çeşit koku vardı. Akşam saatleri, ayak seslerinde muzdarip kaldırımlar, Malta’dan gelen kahvecinin yeni çekilmiş kahve kokusu, kimsenin sevmediği İstanbul’un masum varoş mahalleleri, o hafif içi titreten soğuk, bu saatte buralarda gezmek tekin değil, hadi dön evine!

Çok şey vaat edemezdim bunu ben de biliyordum, bildiğim hiçbir haltın olmadığını, sadece yürüdüm, yürürken gördüğüm iki apartman arasındaki Osmanlı’dan kalma tarihi eserlere aldırmadan. Elinde bir kutu kurabiye ve bir paket kahve. Köşe başındaki tahta binadan aşağı sarkmış ihtiyarın yer çekimine duyarsız kalamamış beyaz teni.

Kafamdaki düşünceler zihnimi bulandırıyor, belime karnımdan gelen bir ağrı saplanıyor, iki büklüm oluyorum.  Zaten o sabah güneşin altında üzerlerine yumurta sarısı sürülmüş gibi parlayan caddeleri gördüğümde anlamıştım bir daha hiçbir şeyin asla normal gitmeyeceğini. Tahta kapının tek demir yeri, soğuk bir temas elimde ve kapı gıcırtısı…

Odanın belli belirsiz ışığı altında sızmış şişman kedim, kaç saattir beni beklemiş oysa duvarlar bunca rutubetliyken hala nefes alıp verişi düzenli. Yere dağılmış boş kağıt parçaları düzenin d’si yok bu evde belediye gelse tutanak tutar mıydı, okudum anladım ad soyad imza haydi şimdi yallah der miydi, bilemedim şimdi gece gece bu nasıl soru yahu…


Sema Akdemir

  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Merdiven Altı İnsan Kaynakları Müdürlüğü Konuk Yazar Bürosu

Yazarın Profili
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir