Koskoca bir maratonu bitirdiğinde derecede yoksan şayet elde ettiğin şey yorgunluktan fazlasıdır. bir yenilgi vardır ortada, heba olmuş bir emek ve kaybedilen zamanlar vardır; elde ettiğin şey sadece yorgunluk değildir o noktada…
Bir savaştasındır mesela hani mağlup olmuş olmanda gerekmez belkide muzaffer bir komutansındır ama unutma her zaman kazanmak galibiyet anlamına gelmez; insan kazançlarıyla da mağlup olabilir hayatta…
Bir çiftçisin diyelim bütün ömrünü harcamışsındır toprağın uğrunda. koskoca dört mevsimi bir aya bağlamış bütün umutlarını hasada bırakmışsındır ama harmanını yakman gerekir arada. Ne getireceği belli olmayan bir serüvendir hayat, onun için bel bağlama hasatlara…
Bir oyundasındır belki; herkes kadar iyi oynarsın, belki de çok daha iyilerini yaparsın sana bırakılsa ama öyle anlar vardır ki sana bırakılan tek görev tezahürat yapmaktır kenarda…
Aşıksındır hemde öyle böyle değil. Mecnun sanki asırlar öncesinden öykünmüştür sana, öyle aşıksındır yani. belki bütün insanlığı sığdırabilirsin yüreğine ona ayırdığın yeri boşaltabilsek ama unutma bazen o büyük aşktan ardına bakmadan gitmen gerekir uzaklara…
Çalışırsın mesela, severek yaparsın işini hemde en iyisini yaparsın. millet küfürler dökerken sen şarkılar söyleyip hayallere dalarak, yani keyif alarak ortaya çıkartırsın maharetini ama bazen ilk seni gönderirler şarkılar söylediğin için sırf eğlenip severek yapabildiğin için…
Seversin hayatı hemde herkesten çok her şeyden çok; öyle ki eti bile o iştahla yiyemez kimse senin kuru ekmeği yediğin gibi. Kimse dalamaz gün batımında senin daldığın gibi ve kimse seherde bölmez uykusunu sırf konserine yetişebilmek için kuşların. öyle seversin dünyayı, öyle ait hissedersin yani kendini ama kader bu mani olmazsın ilk veda eden sen olabilirsin hayata. bütün bunlara rağmen bir küskünlük duymadan burkulmadan için gülebilmelisin son bir defa daha geride kalanlara…
Hülasa hayatta elde ettiğini sandığın şeyler elde edilmiş demek değillerdir ve sahip olamadığın şeylerse sanma ki sana ait değillerdir. bütün bu giriftliğin içinde kendini yalnız hissedersen kendini yenilmiş ordular kadar ve şaşkınlık içinde çırpınırsan sudan çıkmış balıklar gibi ama yine de yitirilmiş heyecanların içinde hayattan kopmadan, yine de bir kere daha diyerek yola koyulma gayretini taşıyorsan içinde, inanılmaz derecede küskün ve kırgın olsan da hayat budur işte. Kimin ne deyip düşündüğüne bakmaksızın ve hayatı kimin ne için nasıl yaşadığını sorgulamaksızın kendi hayatının davacısı olabildiğin müddetçe ve sevebildiğince her şeyi ve herkesi yüreğinin çarptığı süre içinde, haset etmeden kimseye insan kalabildiğince sen yaşamak zorundasın çünkü bilmeni istiyorum aziz kardeşim en çok sen hak ediyorsun yaşamayı bu hayat muharebesinin içinde…
Berkan Çalışkan