Kitabın Adı: Karanlık Çökmeden
Yazar: Charles Maclean
Yayınevi: İnkılap
Orjinal Adı: You’ll Wish You Were Home Before Dark
Çevirmen: Meriç Akçay
Sayfa Sayısı: 448
Arka Kapak:
Karanlık Çökmeden karmaşık, titizlikle araştırılmış ve ustaca yazılmış klasik bir gerilim romanı. Yazar bu türü siberâleme taşıyarak dehşet duygusuna yepyeni bir boyut kazandırıyor ve daha da ileri gidiyor. Ölüm saçan bilgisayar korsanı kurbanlarının hayatına fark ettirmeden girdiğinde gerçekler ve sanal gerçekler birbirine karışıyor. Kahramanlarımız tren ve uçakla dünyayı bir uçtan bir uca dolaşsa da dijital katil daima bir adım önlerinde.
‘Tutkuyla okuyacağınız bir roman.’ Piers Paul Read
Büyük bir anlaşmanın eşiğindeyken telefona çağrılan Ed Lister her ailenin korktuğu haberi alır. Resim öğrencisi kızı Sophie, vahşice öldürülmüş bir biçimde Floransa’da bulunmuştur.
Bir anda, Ed’in büyülü dünyası parçalanmaya başlar.
Resmi polis soruşturmasından ümidi kesen Ed, Sophie’nin katilini bulmaya yemin eder. Yolculuğu onu gizemli bir internet sitesine yönlendirdiğinde, internet dehası Ward’u bulması için genç bir siber dedektif tutar… Ward için başlatılan av Avrupa’dan Amerika’ya cesetlerle dolu bir yol izlerken dedektif, müşterisinden şüphe duymaya başlar. Ed’in ona, karısına ya da polise söylemediği bazı şeyler vardır; New York’tan bir kadınla internet üzerinden yazışması gibi.
Artık her dönemeçte gerçek biraz daha anlaşılmaz olmaktadır. Aslında kim kimi avlayacaktır? Geçmişten gelip Ed ile Ward’ı bir intikam savaşına sürükleyen ve muhtemelen daha da büyük bir sırrı saklayan gizem nedir? Belki de en karanlık olanı.
Karanlık Çökmeden okuyucuyu daima hazırlıksız yakalayan ve bir sonraki sayfaya bir an önce geçme isteği uyandıran bir gerilim romanı.
Charles Maclean: New York’ta gazetecilik (London Evening Standard) ve dergicilik (The Ecologist, Travel and Leisure) yapan yazarın çok sayıda başarılı projede (Blueprint For Survival) ve kitapta (Edge of the World) imzası vardır.
Kitap gerçekten oldukça sürükleyiciydi. Çevirisi ve anlatımı gayet başarılı. Belki klasik bir polisiye olarak nitelendirilebilir, ancak yazarın kurgusuyla bence diğer polisiye romanlarından ayrılmış durumda. Sıklıkla şaşırarak takip ettim her bölümü ve katil/kurban kavramı sürekli yer değiştirdi. Benim için son gayet uygundu, ancak sona yaklaştıkça gerilimde tırmandı. Kitapla ilgili olumsuz olarak nitelendirebileceğim tek bir eleştiri var. Roman birkaç bölümden oluşuyor, ancak bir bölümün içinde birden fazla karakterin gözünden okuyorsunuz romanı ve bu durum karakterler arasında ki geçişi ilk başta anlayamamanıza ve yadırgamanıza sebep oluyor. Bunun dışında gerçekten iyi bir romandı. Okumayı düşünürseniz şimdiden keyifli okumalar dilerim. 🙂
Kitaptan Alıntılar:
*Katil sadece kurbanı değil, kurbanın ailesinin de bir parçasını öldürür aslında…
*Kelimeler ağzımızdan dökülene kadar aslında en büyük korkularınızı gerçekte formüle edemezsiniz…
*Acı aslında hiç kaybolmuyor. Belki içinizde yer değiştiriyor ya da belki geçici bir süre için pusuya yatıyor. Sonra hiç beklemediğiniz bir anda yine su yüzeyine çıkıyor.
*Gittiğin yerin, seçtiğin yolla bir ilgisi yoktur. Gideceğin yere seni götürecek olan yola kafana takma. Gideceğin yer seni bulacaktır.
*Gerçek olan tek cennet kaybettiklerimizdi.
*Ne kadar uğraşırsan uğraş olduğundan başka biri olamayacağını anlarsın. Sana verilen kartları değiştirebildiğine inanmak istersen kartları tekrar karıştırabilirsin. Gerek duygusal, gerek ahlaki, gerekse ruhsal olarak değişen koşullara uyum sağladığını hayal edebilirsin. Paranın ve mutluluğun peşinden koşabilir, kişisel gelişim ve yeniden doğma gibi öğretileri takip edebilir, bütün inançlarını bir bayrağa sarmalayabilirsin. Ama bunların hepsi kendini kandırmaktan başka birşey değildir. Beşikten mezara kadar aynı insan olarak kalacak olmanı hiçbir şey değiştiremez.
*Bir şeyin gerçek olmadığını söylemek, yanlışı doğru yapmaz.
Dilara Artar
kardanadamlarvekumdankaleler.blogspot.com.tr