gidelim işte
kimsenin olmadığı bir yerlere
sorgusuz sualsiz oturacağımız,
kimsenin yargılamayacağı bir şehire.
yalınayak dolaşalım tüm sokakları
canımız ne isterse onu yapalım.
mesela, gece yarısı atlayalım denize
ben yüzme bilmem
ama olsun, tutarsın ellerimden
otururuz uzun bir süre yıldızların altında
soğuk sıcak demeden
pervasızca dolanıp dururuz,
bilmediğimiz yerlerde,
belki başımız belaya girer
olsun biz hiç durmadan yürüyelim
kim yetişebilir ki hızımıza
gezelim orada burada
yürüyelim hiç durmadan
takılalım taşlara,
yara bere olsun her yanımız.
ne önemi var acıların
zaten yeterince yormadı mı insanlar.
durma öyle, yorulmak yok.
hızımızı kesmeden devam edelim
korkma elbet görür birileri
gözlerimizdeki ışıltıyı, yüreğimizdeki heyecanı
hadi gel durma öyle
yürüyelim bilmediğimiz yollarda
nereye gideceğimizi bilmeden, sadece gidelim.
elbet varır yollarımız bir yerlere
belki şans eseri tanışırız kalbi güzel birileriyle.
ne zarar çıkar yürümekten
gel, belki biraz kafamız dağılır
kaçarız bu şehrin ışıklarından
bahane olur gürültüler.
bitse bile bu şehrin gürültüsü
kendi gürültümden kaçabilir miyim sanıyorsun.
gel işte yürüyelim
uyuşturur belki düşüncelerim
hayallerimden fırsat kalmaz, etrafımdaki sesleri duymaya
gel işte durma öyle, katıl bana.
en kötü ne gelebilir başımıza
bak yürüyorum yalınayak
kim durdurabilir beni ya da hangi acı engel olabilir.
kırıklıklar batıyor her bir yanıma, kanlar akıyor bedenimden
ama durmak yok
ne zarar çıkar yürümekten
hadi, bakma öyle.
hız kesmeden yürüyelim
bitmek bilmeyen şu yolları.
Selin Beyza Engin