Bu dünyada paradan başka her şey yalan diyor karşındaki,
Sen böyle şeylere inanmazdın eskiden.
Yaşın otuz altı, ve inanıyorsun şimdi.
Gözlerin sigarayı arıyor.
Oysa ben bir izmaritim.
Dudaklarının arasında.
Pencerenin yanındasın.
İçeriyle dışarı arasındaki sıcaklık farkı kadar oysa ikinizin birbirine yakınlığı,
Unutmadığını biliyorum beni.
Kentin adı biraz kaba,
İnsanları da öyle değil mi zaten.
Atla gel desem geleceksin ama sabrediyorsun.
Bir gökkuşağı habercisi getirdi bana,
Duymadım hangi ara geldiğini, gittim dolaştım şehri,
Senin ayak izlerin hala oradaydı.
Başucunda bir kitap vardır muhakkak,
Şu an çantana koymuşsundur.
Okursun sıkılınca sonra dümdüz Mezopotamya düzlüklerine dalarsın.
Kolay okunur yazın, dilin sağlamdır.
Akıcı şiirlerin vardır.
Boşluğu doldurtur.
Şimdi bir yanım eksik.
Şairsizim.
Ve kitapsız.
Bilirsin ben de yazarım,
Kırparım içimi, ve yüreğimden bir şeyler kopar gelir.
Senin yüreğin ta içime oturur da kalkamam yerimden.
Atla gel,
Ben henüz yeni uyandım.
Bak güneş burada daha erken doğuyor, gece de erken çöküyor.
Ali Akkoç
Görsel: kahvetelvesi-kahvemolasi.blogspot.com/search/label/daralmak