ben yanlışlıkla büyük harfe meyletmişken
pencerenin camını açsam
yazabilir miydik
hatta yanlış zamanları kullandım
sanki gerçekten yazabilmişiz gibi
oysa bi kalemimiz bile yoktu
ne çivimiz ne taşlarımız
varolan üç beş dil
üç beş el’di
başkasının
ve benim
ve senin
elindi
yazamadık, yetmedi
organ yetersizliğinden kapıda bulduk kendimizi
yoksulluğumuza üzülerek
ve bıkarak kendimizden
kediler için konan süt kaplarından haksızlık edindik
benim iki dil darbem üç kedinin boynuydu
senin kapları devirişin
kedileri öldürdü
hayvandık sevgilim
cinsiyetinden bile haberdar olamadığım sevgilim