Ezilenlerin tiyatrosu, forum tiyatrosu, gazete tiyatrosu deyince o gelir aklıma…
“Bir birey kendini değiştirirse toplumda dünya da değişir” sözünün sahibi…
Kapitalist sistemin gücüyle fiziksel, ruhsal olarak zayıflayan, ezilen, her tür istismara maruz kalmış insanoğluna ezilenlerin tiyatrosu, forum tiyatrosu ile tiyatroyu sokaklara, fabrikalara, okul kantinlerine, gecekondulara kadar ulaştırmıştır. Senelerce Brezilya’daki diktatörlüğün hapishanelerinde yatmış, işkence görmüştür.
“Bir birey kendini değiştirirse toplumda dünya da değişir” sözünün sahibi…
Kapitalist sistemin gücüyle fiziksel, ruhsal olarak zayıflayan, ezilen, her tür istismara maruz kalmış insanoğluna ezilenlerin tiyatrosu, forum tiyatrosu ile tiyatroyu sokaklara, fabrikalara, okul kantinlerine, gecekondulara kadar ulaştırmıştır. Senelerce Brezilya’daki diktatörlüğün hapishanelerinde yatmış, işkence görmüştür.
“seyirci kötü bir sözcüktür. Seyirci insandan daha eksik bir şeydir ve onu insanlaştırmak, eylem kapasitesini tümden yeniden ona yüklemek gerekir.” Entelektüellik ya da elit bir kavramı içermez tiyatro… Tiyatro hayattır o halde hayatın her yönüne yayılmalıdır düşüncesinin sahibi…
“tiyatro eylemdir! Belki de tiyatro kendi içinde devrimci değildir; ama hiç kuşku yok ki tiyatro bir devrim provasıdır.”
“Etrafımıza baktığımızda tüm toplumların, etnik grupların, sınıfların ve kastların içinde ezen ve ezilenleri görürüz, adaletsiz ve merhametsiz bir dünya görürüz. Başka bir dünya yaratmak zorundayız çünkü bunun mümkün olduğunu biliyoruz. Fakat hem sahnede hem de hayatımızda oynayarak bu dünyayı kurmak bizim elimizde.
Az sonra başlayacak etkinliğe katılın, eve döndüğünüzde arkadaşlarınızla kendi oyunlarınızı oynayın ve daha önce göremediğiniz apaçık olana şeye bakın: tiyatro sadece bir etkinlik değildir, bir yaşam biçimidir.
Hepimiz oyuncuyuz: vatandaş olmak bir toplumun içinde yaşamak değil onu değiştirmektir.
Augusto Boal
“Ey tiyatro insanları, neredeyse bir fırtına tarafından vurulmuş, bize yaklaşmakta olan kuşku ve güvensizliğin toz bulutunda boğulmuş gibiyiz. Görünürlük neredeyse tamamen gölgede kaldı ve seslerimiz kısık ve haykırsak ancak işitilir ve fikir ayrılığı birimizi diğerimizden çok uzakta tutmaya kararlı. Gerçekte, söyleşmelerde, tiyatroda olduğu gibi benzer sanat türlerinde eşsiz bir şekilde ortaya konulan köklü inançlarımız için olmasalardı, bizleri ayırmak için tersine çevrilmemiş taş bırakmayan fırtına tarafından süpürülmüş olacaktık. Bu nedenle, fırtınayı ajite etmekten yorulmayanlara cesaretle karşı koymalı meydan okumalıyız. Onlara cesaretle karşı koymalıyız, yok etmemeliyiz, ama onların fırtınalarının bıraktığı izden kalan kirli atmosferin üzerinde yükselmeliyiz. Onları, milletler ve insanlar arasında kardeşliğe çağıranlar ile arkadaşlık bağına eriştirmeye ve mesajımızı anlatmaya adamaya ve çabamızı artırmaya ihtiyacımız var.
Bizler önemsiz ölümlüleriz, tiyatro ise yaşamın kendisi kadar sonsuz.”
Sultan Bin Mohammed Al Qasimi
“Tüm karmaşıklığıyla birlikte dünyayı anlatmak için sanatçı, yeni biçimler ve fikirler ileri sürmek ve bu kalıcı ışık-gölge oyununda insanlığın siluetini çekip çıkarma yeteneğine haiz olan izleyiciye güvenmek zorundadır. Ateşle oynadığımız, risk aldığımız doğrudur. Ama aynı zamanda bir şansı da yakalamış oluruz: Yanabiliriz ama aynı zamanda şaşırtabilir ve aydınlatabiliriz.
Robert Lepage
İmdat!
Tiyatro, yetiş imdadıma!
Uyuyorum. uyandır beni
Karanlıkta kayboldum, yol göster bana ya da bir ışık yak
Tembelim, utandır beni
Yorgunum, kaldır beni
İlgisizim, vur bana
Aldırış etmiyorum, yok et bu halimi
Korkuyorum, cesaret ver bana
Cahilim, öğret bana
Canavarım, insancıllaştır beni
Yüksekten atıyorum, gülmekten öldür beni
Edepsizim, alaşağı et beni
Kafasızım, değiştir beni
Yaramazım, cezalandır beni
Baskın ve zalimim, savaş benimle
Ukalayım, alay et benimle
Avamım, eğit beni
Suskunum, çöz beni
Artık hayal kurmuyorum, bir korkak ya da budala gibi davran bana
Unuttum, bana hafıza yükle
Kendimi yaşlı ve tükenmiş hissediyorum, çocukluğu coştur benim için
ağırım, müzik ver bana
Üzgünüm, mutluluk getir bana
Sağırım, fırtınada acılara çığlık attır
Kışkırtıldım, bilgeliği göster bana
Zayıfım, dostluğun ışığını yak
Körüm, bütün ışıkları bir araya topla
Çirkinliğin boyunduruğu altındayım, galebe güzelliğin girmesini sağla
Nefretle kuşatıldım, sevginin tüm gücünü ver bana.
Ariane Mnouchkine
Sistemsizliğin sistem haline geldiği ülkelerde tiyatro çok gerekli bir sanattır. Her ne olursa olsun tiyatrolar alkıştan yıkılsın.
Alkışlarımla,
Yurdagül Yurtseven
Kaynak: www.tiyatrodunyasi.com