Herkes Ölür – Nilufar Mammadova
Herkes ölür Nasıl bir imtihan bu, Tanrım?! Ne kadar yaşarsan yaşa, nasıl yaşarsan yaşa, sonunda…
Herkes ölür Nasıl bir imtihan bu, Tanrım?! Ne kadar yaşarsan yaşa, nasıl yaşarsan yaşa, sonunda…
Akın olur gözlerine sürgünler. Kanadına bant yapışan kelebek kadar özgür. Uğuldayarak dert yanan rüzgar, Sarımtrak…
Bir ağaca karşı yürüyordum yalınayak, Toprağın yumuşaklığı yaralıyordu derimi, İşliyordu acısı içine her adımda damarlanarak.…
tüm sokakları çıkmaz bir şehirde kaybettim ve bulunması imkansızlaşmıştır. ki sevda akordu bozuk enstrümandır. şimdi…
işte! gök duruyor orada, ufak pencerenden dışarı çevir yüzünü/ bakışlarında saksafon ses karşımızdan her karışmamızda…
Var git, Sal ipini gitsin, Her hikaye birbirine benzeyecek, Her insan ya sadece kendine oynayacak…
Önce bir kayık yapmalı el emeği göz nuru, Anne işi gibi ince ince işlemeli her…
Batıyoruz Kaptan uzaklaşırken kağıt bir geminin güvertesinde her an parçalanırmışçasına hayat özgürlük kokusu parmak uçlarımızda…
İç sorgulamalarım, Acımasız bir engizisyon, Savaşlar bile yenik düşmüşken, Darağacında barışa muhtaç ruhlar, Ayakta kalmışım…
Çalışmalarınızı merdivenalti.iletisim@gmail.com üzerinden veya aşağıda yer alan butonu kullanarak bize gönderebilirsiniz!
GÖNDER!Merdiven Altı ayrıcalıklarından yararlanmak için giriş yapın veya hesap oluşturun!