Pişmanlık…
Yalnızlık denizlerinde çığlıklar atarken, denizine taş atan çocukları kovamadım.
Ya da ne bileyim seni görmezden gelen balıkçı teknelerini batıramadım,
Bir türlü sana ışığını tutmayan deniz fenerine lanetler okumakla yetindim.
Özür dilerim…
Yaradılış…
Tanrısından ayetleri dinleyen bir peygamber gibi hevesli hevesli anlatmanı dinledim.
Küfene biriken çocukluğundan kurtulmak istercesine Yağmurlu bir günde yalın ayak koşarken, Zamanı durduran Kronos’um.
Pencereden camının buğusuna bir şeyler çizerken ise Ak anayım arkanda duran,
Bugün…
Yarın yokmuş gibi her anın tadını çıkartıyorum akrep ile yelkovana savaş açıyorum bütün benliğimle.
Yağmur daha sıcak, çamurlar daha temiz, yollar daha boş geliyor artık.
Bu arada son tanda başladı özür dilerim ama son dansımızı beraber edebilir miyiz?
Murat Tezel
bb5xgq