Bir laf vardır. ‘’Derdini söylemeyen derman bulamazmış’’. Mübarek anlatsak da onca sohbetin sonunda vereceğin tek tavsiye var. ‘’Yine de sen bilirsin’’. Madem bir çıkar yol bulamayacağız, peki neden dinliyoruz? Tabi ki meraktan…
Merak kelimesinin yaptırdığı sonuçlar konusunda detaylı bir makale yazılabilir. Ama yine de kimse okumaz, çünkü biz merakın kralını kendimizden biliyoruz. Peki bu yazıda taş kime gidecek, hedeflediğimiz savaş kitlesi kim? Başta ben, sonra sen olmak üzere bütün insanlık! Her insanı başkasına çekiştirmekten zevk almak, belki de kanımıza işlemiş, ondan kopamıyoruz. Konuşmazsak ümüğümüzü sıkarlar valla. Toplumun bize dayattığı has konulardan biridir bu. Meraklı ol, herkesle herkesi konuş ki çevren olsun…
Varsın olmasın efendim. Öldüğümde mezarıma uğramayacak kişiyle arkadaşlığım olsa ne olacak? Hadi bakalım en büyük dert, o çukurda yaptıklarımın hesabını vermek olacak. O kadar meraklıysan, o kadar dert dinleyip, derman bulma hastasıysan bekliyorum. Gel de iki dua et, kurtar bu büyük dertten beni dostum.
Bünyamin Kayalı