Tusk (2014)
Yönetmen:Kevin Smith | Senarist:Kevin Smith | Oyuncular:Michael Parks, Justin Long, Haley Joel Osment, Genesis Rodriguez, Johnny Depp| Ülke:Amerika Birleşik Devletleri | Süre:102 dk. | SineKarg Puanı: 7.8/10
SELAM!
“Tusk,” fil, yaban domuzu, deniz gergedanı, hipopotam, mors gibi hayvanlarda bulununan bir çift uzun dişi ifade ediyor. Bu yıl !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali ile Türkiye’ye merhaba diyen film, insanı insan yapan değerler üzerine eğilen, son dönemin en çarpıcı ve kült olmaya aday korku filmi.
NEDEN BU FİLM?
Wallace ve Teddy, ABD’de “NotSee Party” adında podcast güldürü yayını yapan iki genç. Onlar için hayatın içinde bulunan en ufak detay dahi bir hikaye ve eğlence kaynağı. Bir gün internette “KillBill Kid” adında, kılıçla gösteri yaparken bacağını kesen bir gencin videosuna rastlıyorlar ve Wallace, bu videonun izini sürerek Kanada’ya gidiyor. Burada yolu, geçmişi etkileyici ve gizemli hikayelerle dolu olan Howard Howe adındaeski bir denizci ile kesişiyor.Howard, hayatını çocukluğundan itibaren travmalarla geçirmiş, hayata dair tecrübeli ve kesinkes ‘tuhaf’ bir yaşlı adam. Wallace, onun hikayelerini dinlemeye dalıp gittiğibir anda çayına katılmış ilacın etkisiyle bayılıp düşüyor.Artık tamamıyla Howard’ın travmalar ile kurgulanmış fantezi dünyasının bir parçası haline geliyor ve hayatı bir daha geri döndürülemez biçimde değişiyor.
Tusk, en başta özgün fikri ve çarpıcı senaryosu ile dikkat çekiyor. Senaryonun komplike yapısı, bu yazıyı hazırlarken dahi beni zorluyor, spoiler verme kaygısı ile ketum bir hale getiriyor. Bu filmde, barındırmadığı potansiyelle aniden kahramana dönüşen sıradan tipler ya da tektipleşmiş kötü adam figürü ile kandırılmıyoruz. İyi yazılmış sıradışı karakterler, Tusk’ı diğer korku filmlerinden çok daha üst mertebeye yerleştiriyor. Coşkun müzikle desteklenmiş duraksız bir aksiyon yüklemesi ile daralmıyoruz. Öylece ekrana baktığımızda dahi bizi geren ambians ile gerçek bir korku sinemasına şahit olduğumuzu hissediyoruz. Bu ambians filmin ilk sahnesinden itibaren izleyiciyi ana karakter Wallace ile özdeşleşmeye zorluyor ve tüm kırılma noktalarında benzeri az bulunur bir etki ile Wallace’ı anlıyor, onunla birlikte bu kırılmaları yaşıyoruz. Kevin Smith, yarattığı psycho dünyaya dair ikna kabiliyeti ile yönetmen koltuğunun hakkını veriyor ve bizlere “İnsan, en tehlikeli hayvandır,” mottosu ile gerçek bir gerilim tecrübesi yaşatıyor.
BAŞKA Bİ’ ŞEY Mİ İZLESEM?
“Ay ben kan görünce bi’ fena oluyorum,” diyenler için problemin yalnızca kan olmadığını belirtmekte yarar var. Bu film size görebileceğiniz en acayip görsellerden birini sunuyor. Korku türüne pek aşina değilseniz, başlamanız gereken filmin bu olmadığını söyleyebilirim.
BENZERİ NE VAR?
Aynı tatta film yakalamak kolay değil. Ancak türdeşlerinden önerebileceğim şu filmler var:
THE SHINING (1980) – Yönetmen: Stanley Kubrick | Senaryo: Stanley Kubrick, Diane Johnson
FUNNY GAMES (1997) – Yönetmen, Senaryo: Michael Haneke
JULIA’S EYES (2010) – Yönetmen: Guillem Morales | Senaryo: Guillem Morales, Oriol Paulo
SPOILER
“Sahiden insanlığının yasını mı tutuyorsun? Kim insan olmak ister ki?”